Amy Engel tarafından 2016 yılında yazılmıştır. Kurucunun kızı iki kitaptan oluşan bir seridir. Distopya bir kitaptır. Ivy baş karakterimizdir. Kitap gerçek bir Distopya okuyucusu için değil de daha çok aşk hikayesi arayan kişiler için bence. Kitabımız Dünyanın Nükleer bir savaş sonrası geldi bir durumda. Nükleer bir savaş sonrası Amerika da hayatta kalan az sayıda insan bulunmaktadır iki tarafa bölünmüş şekilde bunlardan biri Westfall’ler diğeri ise Lattimer’ler. Westfall’lar yaşanma olanaklarının iyi olduğu bir yer keşfediyotrlar ve burada yaşamlarını sürdürmeye karar veriyorlar. Fakat öteki bir taraf olan Lattimer’ler ile bir savaşa giriyorlar ve bulunan yaşama elverişli bu yerin adı Westfall kalmasına rağmen artık orayı Lattimer ailesi yönetiyor.
Her genç 15 yaşına geldiğinde, yaşadığı bölgeye göre bir eş bulmak zorundadır. Doğu yakasında yaşayan biri, Batı yakasında yaşayan biriyle; Batı yakasında yaşayan biri ise Doğu yakasında yaşayan biriyle evlendirilir. Evlilikler, her bireyin doldurduğu bir forum aracılığıyla gerçekleştirilir. Forum sonuçlarına göre, karşı tarafla eşleşir. Eşleşmeler 18 yaşına kadar devam eder; eğer bu yaşa kadar eş bulunamazsa, kişi toplumsal dışlanma ile karşılaşır. İnsan nüfusu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için, üremek bir tercih değil, temel bir görev olarak kabul edilir. Kadınların hakları çok sınırlıdır ve çalışan kadın sayısı oldukça azdır. Anlaşmalı evlilikler yaygın olduğundan, şiddet oranı yüksektir. Şehirde sadece evlilikle ilgili değil, suç ve cezalarla ilgili de yeni kanunlar bulunmaktadır. Cezalar genellikle adaletsizlik içerir; örneğin, ekmek çalan bir kişi ile insan öldüren bir kişi aynı cezayı alabilir. Cezalar genellikle hapiste geçirmeyi değil, “çitin dışına atılmayı” içerir.
Çit nedir?
Çit, şehri hem vahşi hayvanlardan hem de dışarıdan gelen insanlardan korumayı hedefleyen bir barikattır. Çitin dışına atılmak ise ölüme terk edilmek anlamına gelir, çünkü çitin dışında insanlar vahşi hayvanlar, yetersiz beslenme gibi sebeplerle hayatta kalamazlar. Bu karmaşık ve adaletsiz düzenin yönetimi Lattimer ailesinin elindedir; onlar şehrin başkan soyudur ve başkanlık babadan oğula geçer, herhangi bir seçim yapılmaz. Westfall ailesi ise sadece kuruculardan olduğu için saygı görür, ancak yönetime bir katkıları yoktur. Westfall ailesinin tek oğlu olan Justin Westfall’in iki kızı vardır: Callie ve Ivy. İki kızını da okula göndermek yerine kendi eğitmiştir.
Erin Lattimer, başkandır ve tek oğlu Bishop Lattimer vardır. İki ailenin evlilik yoluyla birleşmesine karar verilir: Başkanın oğlu ve Kurucunun kızı. Callie ve Bishop aynı yaşta olmalarına rağmen bir istisna olur ve evlilik ertelenir. Bu erteleme ile Callie ve Ivy yer değiştirir. Hikayemiz burada başlar. Justin, yıllar boyunca iki kızını da annelerinin ölümünden Erin Lattimer’i sorumlu tutarak kin ile büyütmüştür ve ileride Bishop’ı öldürüp annelerinin intikamını almaya yöneltmiştir. Callie, babasına benzemektedir; kindar ve vahşidir. Hedefleri için herkesi öldürebilir. Ivy ise annesine hem yüzü hem de davranışlarıyla benzer. Annesi, Ivy daha bebekken ölmüştür. Justin Westfall’e göre, anneleri Başkan Erin Lattimer tarafından öldürülmüştür.
Callie ile Bishop’un evliliğinin ertelenmesiyle her şey Ivy’e kalmıştır. Ivy’nin görevi Bishop Lattimer’i öldürüp başkanı devirmek ve devrimi başlatmaktır. Ivy için düğün günü gelir; hayatında daha önce hiç konuşmadığı bir adamla evlenecektir. Onunla hiç konuşmamış olsa bile onu öldürmesi gerektiğini biliyordur.
Hadi Yorumlayalım
Ivy, Bishop ile evlendikten sonra aralarındaki ilişki başlangıçta oldukça soğuktu. Ancak Bishop her zaman ona karşı nazik ve kibar davrandı. Aralarında sürekli olarak kanunların yanlışlığı ve devrimin gerekliliği üzerine konuşmalar geçiyor ve Ivy, duygularını gizlemesi gerektiği halde, devrimi desteklediğini dile getiriyordu. Bishop ise Ivy’ye, bugüne kadar fark etmediği bir bakış açısı sunuyordu: Bu düşüncelerin aslında onların değil, babalarının düşünceleri olduğunu gösteriyordu. Ivy’nin zihni her zaman annesi ve onun ölümünden sorumlu tuttuğu Başkan Lattimer’de idi. Yan komşularında karşılaştıkları evlilik içi şiddet olayları, Ivy’nin en büyük dayanağı olmuştu. Evliliklerinin yanlışlığını Bishop’a bu şekilde kanıtlamaya çalışıyordu.
Aralarında sürekli babalarının düşüncelerinin konuşulduğu çiftimiz, bir gün Bishop’ın Ivy’i götürdüğü şelalede beraber eğlenceli vakit geçirirken aralarındaki soğukluk biraz yumuşadı. Bishop’ın Ivy’e olan sevgisi çok belirgindi, fakat Ivy’nin kafası çok karışıktı. Başkan Lattimer’in evine ziyarete gittiklerinde, Ivy için mahkemede Avukat Victoria’nın yanında dosya işleriyle ilgilenebileceği bir iş buldular. Bu, Ivy için çok önemliydi çünkü devrim silahlarla yapılacaktı ve silahların nerede olduğunu öğrenip babasına iletebilecekti. Ivy, mahkemede çalıştığı süre boyunca insanların çitin dışına atılışlarına tanık oldu ve silahların yerini öğrendi. Silahlar, şifreli bir yerde tutuluyordu. Peki, şifre neydi?
Geçmiş
Artık ailesinden ayrı bir evde yaşayan Ivy, kız kardeşi Callie ve babası ile iletişime geçmek için bir pazarcıyı aracı olarak kullanıyordu. Bazen Callie, Ivy ile parkta buluşuyordu. Callie, Ivy’yi sürekli sert bir şekilde uyarıyor ve ona zayıf karakterli olduğunu söylüyordu. Bir gün Callie, geçmişten bir anı paylaştı: Callie 10 yaşlarındayken, yan komşularının köpeği onlara sürekli havlıyordu. Bir gün Ivy sinirlenip çantasını köpeğe fırlattı ve köpek de onu ısırdı, bu da kolunda bir yara izi bıraktı. Ivy, kız kardeşinin bu hikayeyi sürekli anlatmasından bıkmıştı, ancak bu sefer Callie’nin anlattığı bir detay onu dehşete düşürdü. Callie, köpeğin onu ısırdığı günün ertesi sabahı ölü bulunduğunu ve köpeği zinciriyle boğanın kendisi olduğunu açıkladı. Ivy, Callie’nin tehlikeli biri olduğunu her zaman bilirdi, ama 10 yaşında bir cinayet işleyecek kadar ileri gideceğini hiç düşünmemişti.
Ivy ve Bishop evde vakit geçirdikçe ve konuştukça birbirlerini daha iyi anlıyordu. Bishop, tepkisiz ve hiçbir şeyi önemsemiyor gibi görünse de, Ivy yavaş yavaş onun da bu düzenden bıktığını fark etmeye başladı. Bir gün, nihayet o soru gündeme geldi: Evlilik neden ertelendi ve neden Callie yerine Ivy ile evlenmişti? Bishop, Ivy’ye 10 yaşında bir köpek tarafından ısırıldığında onu hastanede gördüğünü ve yanında tüm hastaneye öfkeyle bağıran Callie’yi izlediğini anlattı. Etrafındakiler ona Callie ile evleneceğini söylediklerinde, o an Ivy’nin gözlerine baktığını ve gözlerinin çok güzel olduğunu, acı çekmesine rağmen gözlerinde korkusuzluk gördüğünü fark ettiğini söyledi. Bu, Bishop’ı derinden etkilemişti; çocukken Ivy’ye âşık olmuştu.
Ivy, onu gerçekten sevdiğini düşündüğü ailesinin aslında sürekli ondan bir çıkar elde etmeye çalıştığını fark etmeye başlamıştı, ama Bishop farklıydı. O, Ivy’yi hiçbir şeye zorlamıyor ve onu olduğu gibi kabul ediyordu.
Kitabın başka bir kapağı ülkemizdekinden daha güzel.
Silahların Şifresi
Kımız ve Bishop birbirine gittikçe yaklaşıyor fakat annesinin ölümünün sebebi olan Başkan Lattimer düşüncesi Ivy’i hep intikama yöneltiyordu. Bir gün Ivy Başkan Lattimer’in evine gitti ve ona annesini onun öldürdüğünü söyledi. Başkan ona anneni ben öldürmedim o kendini astı Ivy dedi. Ivy yıllar boyunca inandığı bir gerçeğin yıkılışı ile karşılaştı. Annesi eskiden Başkan Lattimer’in yan komşusuydu ve birbirlerine aşık olmuşlardı. Şehrin kurallarını delmekten korkan Erin ise onunla evlenemeyeceğini söyledi başkan soyu bile olsan kurallar bir kez yıkılırsa hep yıkılır. Ivy’nin annesi buna yıkıldı ve kuraya girdi Justin ile evlendi aradan 5 yıl geçti ve Erin şuan Bishop’ın annesi olan Bayan Lattimer ile evlendi. Ivy’nin annesi ise buna dayanamadı ve kendini başkanın evinde en sevdiği renk olan sarı çiçeklerin olduğu bahçede ağaca kendini astı.
Ivy o an hayatı boyunca bir yalan ile kandırıldığını fark etti annesinin çocuklarından daha çok başka bir adamı sevdiğini anladı. Evden çıktı ve koşarak babasının yanına gitti gittiğinde Callie’nin de bunu bildiğini ve ondan sakladığını fark etti Ivy yıkılmış halde sokaklarda gezerken gece evine döndü onu verandada endişeli bir şekilde bekleyen Bishop’u gördü ve ona koşarak sarıldı. O an hayatında herkesin ona yalan söylediğini ama bir tek Bishop’ın ona hep dürüst olduğunu anladı.
Şifreyi Buldu
Başkan Lattimer’in evinde düzenlenen doğum günü partisine çiftimiz birbirine aşık şekilde gitti. Burada babası ve Callie ile karşılaşan Ivy onlarla o günden sonra 1 kez görğşmüş ve annesininde bu düzene dayanamadığı için kendini astığı ve artık bu düzenin yıkılması yerine Justin’in gelmesi gerektiğini konuşmuştu. Burda Ivy ufak bir şok yaşadı çünkü daha önce demokratik bir seçim olacağını sanıyordu bir Başkan devrilirken başka bir başkanın geşeceğini değil. Orda Babası ve Callie Silah odasının şidresini tekrar istedi. Ivy ikilemde kalmıştı ya şidreyi verip sonra Bishop’u zehirleyerek devrim yapıpu düzeni değiştirecek ya da şifreyi vermeyecek ve ailesine ihanet edecekti. Ivy herkes partide iken evde şifreyi buldu. Babasının yanına gitti tam o sırada Bishop ile göz göze geldi ve şifrenin sonunu yanlış söyledi.
Artık Ivy uyanmıştı babasının Başkan olmak için ona yıllarca annesi üstünden yalanlar söylediği ve Bishop’a olan aşkından ona ihanet edemeyeceği. Babası ve Callie şifreyi aldıklarını sanırken sıra Bishop’ın ölümüne gelmişti. Ivy’e zehri verdiler Ivy ise kendini yakmayı tercih etti. Her şeyi Bishop’a itiraf ederse aslında Bishop onun yanında olurdu ama Ivy hala ailesini seviyordu. Onlar tutuklanır ve Çitin arkasına atılırlardı ölürlerdi. Ivy Victoria’nın masasının üstüne bir not bıraktı Ivy Westfall Lattimer’in kocasını öldüreceği üzerine bir not. Gece eve gitti ve zehri banyoda kolay bulunacak bir yere koydu Bishop geldi ve yemek yediler beraber uyudular ve polis evi bastı. Bishop onları kovarken bunun bir saçmalık olduğunu söylüyordu. Zehri buldular ve Ivy alıp götürdüler.
Çitten Atılmak
Ivy artık çitten atılacağını biliyordu. Victoria onun yanına geldi ve ona Ivy bunun senin yapmadığını biliyorum aileni koruma dedi ama Ivy konuşmayı reddetti. Ivy hapisten alıp odaya götürdü ve öteki odanın mikrofonunu açtı Ivy artık kendi ailesinin ve Bishop’un ailesinin hakkında konuştuklarını duyuyordu. Callie, Ivy’nin dengesiz olduğu ve bunu yapabileceğini söylüyordu. O an Ivy’nin kalbi acıdı. Bishop ise onlara Ivy ile aylarca yaşadığı ve ona zarar vermeyeceğini bildiğini söylüyordu. O an Ivy herşeyi itiraf etmeyi düşünse de yapamadı. Babası ise Bishop’a ben onun babasıyım benden daha iyi onu tanıyamazsın Bishop diyordu. Ivy artık göz yaşlarını tutamadı. İhanet etmiş ve ihanete uğramıştı.
Onu saflık ile seven adamı bazen zehirlemeyi düşünmüştü. Onu kullanan ailesine ihanet edememişti. Ivy bu duyduklarından sonra bile Victoria’ya itiraf etmedi duruşmaya çıkacağı gün gelmişti.
Duruşma Salonu
Salona girdiğinde herkes ondan tiksinen bakışlar atıyordu. Bishop hariç o yıkılmıştı. Ivy’nin bir şeyleri itiraf etmesini bekliyordu ama Ivy suçlu olduğunu kabul etti. Callie ise Bishop’un yanında ona sarılmak için yer arıyordu. Ivy çittin dışına atıldı. Son hatırladığı Bishop’un ağlayan gözleriydi. Artık tek amacı çitin dışında hayatta kalmaktı.
Biraz Göz Yaşı
Kitap mükemmeldi. Distopya okuyucuları için ise çok hafif kalır baştan şöyleyim. Kitapta Bishop ve Ivy’nin ilişkisi çok naifti ve saygılıydı. Biraz Romeo ve Juliyet gibiydi düşman aileler ama aşık gençler. Kitapta Distopya çok ayrıntılı değildi ama bu beni rahatsız etmedi. Ailesinin ihaneti benimde gözlerimi doldurdu. En çok merak ettiğim ise özgür olan kimsenin baskısında olmayan ve aşk acısı çeken Ivy çitin dışında nasıl hayatta kalacak ve Bishop’a neler olacak?
İkinci kısım devrimin kızında görüşmek üzere…
Bir önceki yazımız için tıklayın.
[…] yazımıza tıklayarak […]