Gurur ve Önyargı Kitap Yorumu

Bay ve Bayan Bennet Longbourn kasabasında yaşamaktadırlar. Bayan Bennet 5 kız çocuğa sahip ve paragöz bir kadındır. Zengin olmadıkları için kızlarının, durumu daha iyi birileri ile evlenmelerini istiyordur. Son zamanlarda kulağına gelen haberler olumludur. Netherfield Malikanesi genç, zengin ve bekar biri olan Bay Bingley tarafından kiralanmıştır. Kocasına, Bingley’i ziyaret etmesini ve evlerine yemeğe davet etmesini sürekli olarak üstelemektedir. Kızlarından Kitty ve Lydia annelerinin istediği gibi erkeklere oldukça düşkündürler. Ancak büyük kız kardeş Jane aralarında en güzel, alçakgönüllü ve iyi huylu olandır. Bir diğer kardeş olan Mary oldukça içine kapanık, sürekli kitap okuyan biridir. Ana karakterimiz Elizabeth ise babası gibi oldukça akıllı, nasıl davranılacağını bilen biridir.

Kasabaya Bir Yabancı Gelir

Netherfield Malikanesi, Bennet’lerin evine çok yakın bir mesafededir. Bay Bingley malikaneye birkaç kişiyle beraber gelmiştir. Bu kişiler kız kardeşi Caroline ve arkadaşı Darcy’dir. Darcy; asil görünümlü, son derece zengin ve soğuk birisidir. Herkes tarafından “Dünyanın en gururlu, en huysuz adamı.” olarak değerlendirilmektedir.

Netherfield

Bay Bingley kasabaya gelmiş olması şerefine bir balo düzenler ve herkesi davet eder. Bayan Bennet’in beklediği fırsat eline geçmiştir ve kızlarını baloda tanıtma imkanı bulacaktır. Bay Darcy, bu durumu hoş karşılamamaktadır. Sadece kendi seviyesindeki kişilerin davet edilmesini daha uygun bulur.

Bennet’lerin evinde telaş çoktan başlamıştır. Balo haberini alan Bayan Bennet; kızları Jane, Lydia ve Kitty ile özel olarak ilgilenir. Bu gibi durumlarla alakası olmayan Elizabeth ise ablası Jane’nin hazırlanması için yardım eder.

Balo

Baloda Bingley, Bennet’lerin büyük kızı Jane’den çok etkilenir. Jane’nin küçük kız kardeşleri ve Darcy bu yakınlaşmayı kıskanmışlardır. Jane etkileyici bir güzelliğe sahiptir fakat Darcy gibi üst sınıftan olan kişiler gururları nedeniyle alt sınıfta bir kızla yakınlaşmak istemezler.

Elizabeth, Jane’nin mutlu olmasını istemektedir, ama bir kişinin davranışlarından hoşlanmamıştır: Bu kişi Bay Darcy’dir. Kaba birisi olduğuna karar vermiştir bunun sebebi; Bay Bingley, Jane ile dans ederek eğlenirken, Bay Darcy onu uyarmıştır.

Bingley, Darcy’nin Elizabeth ile dans etmesini ister. Darcy ise Elizabeth’i aşağılayarak; yüzünün orantılı bir güzelliğinin olmadığını ve onunla aynı sınıfta yer almadıklarını söyler. Elizabeth, bunları duyarak Darcy’i rahatsız etmek için kinayeli sözler söylemeye başlar. Darcy ise bir hanımefendinin böyle sözcükler kullanmayacağına kesin emindir. Elizabeth hakkında “Hoş bir kız, ama beni cezbedecek kadar değil. Ayrıca başka erkeklerin reddettiği genç kızları eğlendirecek havamda değilim.” sözlerini söyler.

Bingley, balodan bir gün sonra Jane’i evine davet eder. Bayan Bennet ise çok mutludur ve geceyi orada geçirmesi için eve dönemeyeceği kadar kötü bir havada onu Netherfield Malikanesine gönderir. Jane yolculuktan sonra çok hastalanır ve yatağa düşer. Gerçekten de geceyi orada geçirmek zorunda kalır. Bingley’in kız kardeşi ise alt sınıftan olduğunu düşündüğü için Jane’yi sevmez, Bay Bingley ise Jane iyileşene kadar da bir yere gitmesine izin vermez.

Yürüyüş

Jane’ in hasta olduğunu duyan Elizabeth yağmurlu bir havada yürüyerek kız kardeşinin yanına gitmeye çalışır. Bir hanımefendinin yürüyerek bir yerden bir yere gitmesini hoş karşılanmaz. Bingley’in kibirli kız kardeşi onun çamurlu giysileri ile alay eder. Bay Darcy ise Elizabeth’in davranışını hoş karşılamamıştır. Elizabeth’in ise tek düşündüğü Jane’dir. İyileşene kadar kardeşinin yanında kalmaya karar verir. Elizabeth ve Darcy’nin ikinci karşılaşmaları bu şekilde olur.

Bay Collins

Elizabeth ve Jane evlerine geri döndüklerinde evlerini ziyarete gelmiş olan Bay Collins ile karşılaşırlar. Bay Collins, Bay Bennet’in vasiyetinin tek varisi ve din adamı yeğenidir. Bennet’in kızlarından etkilenmiştir. Bay Collins’in aklındaki isim Jane’dir. Bayan Bennet ise Jane’nin başka biri ile evleneceğini söyler. Jane yerine Elizabeth ile konuşmasını ister. Bay Collins Elizabeth’e evlenme teklifi eder ancak Elizabeth teklifi hiç düşünmeden reddeder. Bay Collins, teklifinde ısrarcıdır ve tekrar evlenme teklif eder. Elizabeth sert bir açıklama ile bu teklifi kesin olarak “Hayır” ile yanıtlar. Bay Collins bu duruma çok kızmıştır ve kendisini üstün gördüğü için; varlıklı birisinin reddedilemeyeceğini düşünür.

Yeni Kişiler

Kasabaya gün geçtikçe yeni kişiler gelmektedir. Yeni gelen subay birliği herkesin dikkatini çekmiştir. Özellikle de eğlenmeyi çok seven Lydia ve Kitty’nin.

Bir gün bir parti de subay birliğinden Wickham, Elizabeth ile tanışır. Elizabeth Wickham’ın çok kibar, nazik birisi olduğunu düşünür. Wickham parti de bulunan Darcy’i tanıdığını söyler ve Elizabeth aralarındaki bağlantının ne olduğunu öğrenmek ister. Wickham, Darcy’nin akrabası olduğunu ve Darcy’in babası öldüğünde onu mirasından nasıl men ettiğini anlatır. Elizabeth bu konuyla beraber Darcy hakkında doğru bir gözlem yaptığını düşünür. Artık Elizabeth için Darcy kaba değil aynı zamanda acımasız birisidir.

Kaçış

Yavaş yavaş kış sezonu gelmektedir. Herkes Bay Bingley’in kışı burada geçirip geçirmeyeceğini merak etmektedir. Bay Bingley, Jane için kalmak istemektedir, ama Darcy ve Caroline’nin ne istediklerini bilemez. Jane ise günlerinin azaldığını Bay Bingley’in onu terk edeceğini düşünerek üzülür. Bingley, Darcy’e Jane ile evlenmek istediğini anlatır. Darcy ise Jane’in gerçekten onu sevmediğini, yüzünde bir sevgi belirtisinin bulunmadığını ve ona uygun birisi olmadığını söyler. Ani bir kararla Bay Bingley ve Darcy Londra’ya dönerler. Bennet’ler bu habere çok üzülür özellikle de Jane. Elizabeth ise kardeşini teselli etmeye çalışır.

Bir diğer haber ise Elizabeth’in arkadaşı Charlotte Lucas ile Bay Collins’in nişanlanma dedikodusudur. Elizabeth arkadaşına gidip bu durumu sorduğunda Charlotte ona; gittikçe yaşlanıyor olduğunu ve parasal sıkıntıların onu bu teklifi kabul etmeye zorladığını söyler.

Elizabeth, Wickham ile birlikte zaman geçirmekten keyif alsa da, onun yeni görev yerine gitmesi gerekmektedir. Bu sebeple Wickham, kaçmayı teklif eder ama Elizabeth bu teklifi nazikçe reddeder.

Londra

Son derece keyifsiz ve mutsuz olan Jane, Bingley ile karşılaşma hayali kurarak Londra’ya teyzesini ziyarete gider. Lakin Bingley’in yerine onun kaba tavırlı kız kardeşi Caroline’i görür ve Jane’in evlenme düşleri yok olur. Elizabeth ise bay Collis ve Charlotte’ı ziyaret etmeye gider. Burada tesadüfen Bay Darcy’nin halası Charlotte’ı ziyaret eder. O gün ayrıca davetli olan Darcy ile karşılaşırlar. Elizabeth duydukları ve yaşadıklarıyla Darcy’e oldukça kızgındır bu sebeple onun yüzünü dahi görmek istemez. Darcy oldukça farklı bir davranışla Elİzabeth’e çok yakın davranır. Elizabeth ise çok kabadır. Darcy duygularının değiştiğini kendi dar kalıplarından çıktığını fark ederek Elizabeth’e evlenme teklifinde bulunur. Darcy’nin, Wickham’a yaptıkları ve Bay Bingley’i Londra’ya getirmesinin Jane’i üzdüğünden dolayı Elizabeth bu teklife sinirlenmiştir. Darcy’in şu anda bir oyun oynadığını düşünür. Darcy’e, “Amacının insanlara zarar vermek olduğunu” söyler. Evlenme teklifini açıklamalarla reddederek oradan uzaklaşır.

Mektup

Bir mektup ile kendini açıklayan Darcy, Wickham’ın mirastan men edilme sebebinin kız kardeşi Georgiana’yı kaçırma girişimi olarak belirtir. Jane’in duygularından emin olmadığı için Bay Bingley’i uzaklaştırmayı önerdiğini ve sonrasında yanıldığını da söyler. Bu mektup Elizabeth’in hem Darcy’ye hem de Wickham’a karşı olan duygularının yeniden şekillenmesine sebebiyet verir. Eve geri dönen Elizabeth, Wickham’a mesafeli davranır. Aynı günlerde askeri birliklerin kasabadan ayrılması, Bennetler’in en küçük iki kızını telaşlandırır. Lydia, babasından izin alarak yaz ayını  Brighton’daki -Wickham’ın konaklayacağı- Bay Foster ve karısının yanında geçirir

Elizabeth, dayısı ile kuzeye, yani Darcy’nin yaşadığı yer olan Pemberley’ye gider. Pemberley, turistlere açık bir müze olarak da hizmet vermektedir. Elizabeth, malikane ve üzerindeki arazi, göl, orman gibi yerlere hayranlıkla bakar. Ön yargılarının kendisine neler kaybettirdiğini fark ederek uzun uzun düşünür. Darcy’nin gelmesiyle utanarak onunla konuşmaya çalışır. Ancak evden gelen bir mektup, Lydia’nın subay Wickham ile kaçtığını bildirir. Lydia’nın peşine düşen aile ondan haber alamaz. Nihayetinde dayısının yardımıyla Lydia ve Wickham’ı bulmuşlardır ve evlilikleri için Wickham; senelik bir gelir karşılığında Lydia ile evlenmeyi kabul etmiştir. Bennet’ler bu parayı Wickham’a dayısının verdiğini zannederken, Elizabeth paranın kaynağının Darcy olduğunu öğrenir. Wickham’ın bu yaptıkları oldukça utanç vericidir. Elizabeth Darcy hakkında yanıldığını farkındadır.

Evlilik

Kasabaya tekrardan gelmiş olan Bay Bingley ve Darcy’in artık bir amacı vardır. Darcy, Elizabeth’e olan teklifinden bahsetmeden Bennet’lere ziyarette bulunmaktadır. Diğer yandan Bingley, Jane’e evlenme teklifi eder. Bir gün Elizabeth’le Darcy’nin yürüyüş yaptığı esnada Darcy ona olan duygularının bahardakiyle aynı olduğunu söyler. Sevinç içinde evlilik teklifini kabul eden Elizabeth ve kardeşi Jane,  hayallerindeki erkekler ile evlenirler. Anneleri Bayan Bennet ise üç kızını evlendirmiş olmanın gurur ve mutluluğunu sürdürür…

Jane Austin ile ilgili tavsiye edeceğim bir yayın ;

Sözler

Öyle! Sen genel olarak insanları sevmeye pek meyillisin. Hiç kimsede hiçbir kusur görmüyorsun. Sana göre bütün dünya çok iyi , herkes çok hoş . Hayatın boyunca biri hakkında kötü bir şey söylediğini hiç duymadım.

Jane Austen

“Senin kadar makul biri başkalarının ahmaklıklarına ve saçmalıklarına bu kadar kör olsun! Herkes samimiyet numarası yapıyor. Bunu her yerde görebilirsin. Ama gösteriş yapmadan yada yapmacıksız olmadan bu kadar açık yürekli olmak herkesin karakterindeki iyi tarafı görüp olduğundan iyi sanmak , kimse hakkında kötü tek söz etmemek sadece sana has.”

Jane Austen

“Herkes gururun onu esir aldığını söylüyor.”

Jane Austen

“Şimdiye kadar okuduklarımda gördüm ki pek sık görülen bir durum , insan doğası buna çok yatkın ve gerçek yada hayali , şu yada bu özelliğinden dolayı kendini beğenmeyen çok az insan olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar aynı anlamlı gibi de kullanılsa da kibir ve gurur çok farklı şeyler. Bir insan kendini beğenmiş olmadan da gururlu olabilir. Gurur daha çok kendimiz hakkında ne düşündüğümüzle ilgili , kibir ise başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğüyle!”

Jane Austen

“Ama bu kadar tedbirli olmak bazen de bir mani olabilir. Bir kadın duygularını, o duyguları hissettiği kişiden de böylesi bir beceriyle saklarsa o kişiyle bir şeyler yaşama fırsatını kaçırabilir, işte o zaman başka herkesin de aynı aymazlık içinde olduğunu bilmek, pek de teselli olmayacaktır. Neredeyse tüm ilişkiler de o kadar çok minnettarlık ve gurur var ki ilişkiyi kendi haline bırakmak hiç emniyetli olmaz. Hepimiz bir şeylere rahat bir şekilde başlayabiliriz. Hafif bir ilgi göstermek pek doğaldır, teşvik olmadan gerçekten aşık olacak yürek pek azımızda vardır.“

Jane Austen

“Hiç değil, yürümekten kaçtığım yok. Kişinin bir amacı olduğunda mesafelerin bir önemi yoktur.”

Jane Austen

Öncki yazımıza tıklayarak ulaşabilrsiniz.