Ay Günlükleri Serisi Üçüncü Kitabı: Cress Kitap Yorumu

Kitabımız Ay Günlükleri Serisinin üçüncü kitabı Cress. Yazarımız Marissa Meyer. Kitabımıza genel olarak bakarsak: hikayemiz dozunda bir macera ile ilerliyor. Cress karakteri üzerine yoğunlaşmış olan kitapta en az incelenen karakter Scarlet. İlk başta Cress’in Dünya’ya verdiği tepkiler ve alışma süreci sonrasında ise aksiyonlar yavaş yavaş başlıyor. Sonun da ise mükkemel bir kurgu ile karşılaşıyoruz.

Ekibimiz onlara daha önce Levana’nın Kai’yi öldürme planı konusunda bilgi eriştiren Cress’i kurtarma kararı alıyor . Fakat evde ki hesap çarşıya uymuyor ve Cress’ i kurtarma operasyonunda Scarlet, Cress ve Thorne kaçırılıyor. Wolf yaralanıyor. Cress ve Thorne kaçırıldıkları uzay gemisinin kapsülünden Cress’in sayesinde kaçmayı başarıyorlar ama Scarlet bu kadar şanslı değil. Bu sırada Cinder sadece Wolf’u yanına alabilmiş vaziyette, ekiplerine yeni katılan ama Levana’nın muhafızlğını yapan Jacin’le beraberler. Cinder en başta yapması gerektiğini düşündüğü Dr. Earland’ın yanına Afrika’da bir kasaba olan Farafrah’a gitmeye karar veriyor. Şansa bakın ki Cress ve Thorne’da Afrikada ama bir çölde. Uzay Gemisinin Kapsülünün Dünya’ya düşmesi sonucu Thorne aldığı darbe sebebiyle görme yetisini kaybetmiş durumda. Kısaca Dünya’yı bilen ama göremeyen bir adam ve 7 yıldır bir uzay uydusunda yaşayan Dünya’yı bilmeyen ama gözleri gören bir kız, Dünyanın en zor iklimlerinden biri olan çölde yaşam mücadelesinde. Bu sırada Cinder Dr. Earland’ın yanında ve bulunduğu kasabada çok fazla aylı olduğunu ve Cinder’ı desteklediklerini öğrenmiş vaziyette. Asıl Cinder’ın aklında ki şey Wolf’a Scarlet’i Aylıların kaçırdığını nasıl anlatacağıydı. Fazla ayrıntıya girmek istemiyorum yüzeysel bir şekilde devam edeceğim anlatıma. Cress ve Thorne bazı yardımlarla çölden kurtuluyor ve Kufra’ya gidiyorlar burda bazı olaylar sonucu Cress Dr. Earland’ın yanında oluyor ve Thorne’unun da onlara katılmasıyla Scarlet hariç takım toplanmış İmparator Kai’nin Levana ile olan düğünü sabotaj peşinde. Scarlet ise Ay da türlü işkencelerde. Bakalım takımımız Düğün sabotajı planını uyguluyabilecek mi? Scarlet neler yaşadı?

Thorne ve Cress

Kitapta şikayetimin olduğu tek kısım tam anlamıyla bir ekip ruhu görememem.

Karakter İnceleme

Cinder

Karakterimiz artık güçlerine daha çok hakim ama bu hakimiyetinin onu Levana’ya çevirmesinden korkuyor. Büyük bir çıkmazda Thorne öldü sanıyor ama ölmemiş. Scarlet öldü mü kaldı mı belli değil. Kai hayatının hatasını yaparak Levana ile evlenmek üzere.Bulunduğu bu karmaşanın içerisinde Cinder’ın görevine odaklanmasına bayıldum. Ama Cinder’ın gruba yeni eklenenlerle çok az etkileşimde olması hoşuma gitmedi. Prenses Selene olduğunu tamamen kabullenmesi hikayeye güzel anlar kattı.

Cress

İlk ve ikinci kitapta azıcık gördüğümüz karakterimizi artık tanımaya başlıyoruz. Cress çok masum.7 yıl boyunca bir uyduda yaşamış namı değer Rapunzelimiz. Dünyaya büyük bir hayranı onun için mavi gezegen masal diyarı.Cress bir yazılımcı Levana’ya çalışıyor ama isteği ile değil zorla. Bir yazılımcı olduğu için Ay gemilerinin Dünya’ya sızmasından tutalım da, Cinder’ın gemi frekanslarıyla oynayıp kimsenin onu bulmamasını sağlamış.Gizli bir kahraman bence.

Araştırmacılık konusunda bir deha ve tüm karakterlerin hayatlarına çok hakim. Sadece ekranda gördüğü ve bir kahraman sandığı Thorne deli gibi aşık bunu kısa bir sürede söyleyecek kadarda cesaretli. Cress Dünya’ya düştüğünde en zor iklim şartlarının birinin olduğu Afrika’da çöle düştü. Hiç bilmediğiniz bir yerde en zor seviyeden başlamak sizce de haksızlık değil mi? Cress şuana kadar gördüğüm en tatlı karakter. İnsanlara bir anda güvenebiliyor ve tabi ki bunun cezasını çekiyor. Birinden korkuyorsa bile ona iyi davranabiliyor. Çok zeki bir kız aslında ekibimizin bilmediği bir çok şeye hakim adeta bu ekibin gizli beyni olmaya gelmiş durumda. Dünya’ya sandığımdan daha kolay ayak uydurdu bu durum ilerleyişi sıkıcı kılmadı. Thorne o kadar aşık ki ona göre Kaptan ne yaparsa yapsın iyilik için yapar. Cress hakkında şaşıracağımız bir gerçeği öğrenicez kitapta, onun dahi bilmediği.

Thorne

Kaptan kaptan kaptan… Thorne karakterinin dünyası eğlence üzerine kurulu. Bir bakıyoruz görme yetisini kaybetmiş ama poker de bir bakıyoruz bir anda cesaretli bir kahraman. Hep uçlarda asla ortayı bulamıyor. Cress’e karşı zamanla sevgi duymaya başlıyor. Ama Cress ile yapıları çok zıt ve Thorne duygusal biri değil bu yüzden genelde Cress’in üzülmelerini göreceğiz.

Scarlet

Kitapta en az geçen karakterlerden biriydi. Ay’a kaçırılmış durumda ve sürekli ya işkencede ya da sorgudaydı. Bir sonraki kitapta psikolojisini düzeltmesi konusunda fazlaca yer olacağını düşünüyorum. Gelecek kitabımızın ana karakteri olan Winter ile ilk tanışan kişi Scarlet oldu. Scarlet çok az geçtiği için fazla bir yorum yapamayacağım.

Wolf

Karakterimizi sürekli öfke halinde bulacağız. Scarlet’in kaçırılmasını asla kabul edemeyen Wolf git gide vahşileşiyor, bu durum ekibin ilerleyişini zorlaştırıyor. Bu davranışlar Wolf’un Scarlet’e inanılmaz derecede bağlı olduğunu çok iyi anlatıyor.

Kai

Kai halkını kurtarmanın o kadar içerisine çökmüş durumda ki Levana ile evliliğin gerçekten halkını ve Dünya’yı kurtaracağını sanıyor. Cinder’ın Prenses Selene peşinde olduğunu sanıyor ve kendi araştırdığı bu konuya devam etmek aslında çok istiyor. Levana’nın uçsuz bucaksız huysuzluklarından kaçmaya çalışıyor. Düğün günü beklenmedik şeyler ve Prenses Selene’nin kim olduğunu öğreniyor….

Dr. Earland

Doktoru muzunun Cinder kitabından bildiğimiz Ay da yaşarken kızını, eşinin isteği ile kabuk(özel aylı yeteneği olan zihin kontrolü olmayan, aylı kişi) olduğu için Levana’ya vermenin vicdan azabı vardı. Dünya ‘ya gelmiş ve insanların ölümüne sebep olan virüsten onları kurtarmak için kraliyet laboratuvarında çalışıyor.

Bir yandan Selene’yi bulmak ve kızını ondan alan sistemin kurucusu Levana’yı tahtından indirmek istiyordu. Karakterimiz bu kitapta çok özlediği ve öldü sandığı kızının yaşadığını ve yanı başına geldiğini anlayacak acaba kim? Dahası da Levana’nın kabukları asıl neden topladığını virüssün nasıl yayıldığı bunlar hakkında bilgilere ulaşacak. Maalesef kitap sonunda onun için pek iyi bir kader beklemeyin…

Levana

Kötü kraliçemiz her zaman ki gibi iş başında. Kai ile evlenmesinin verdiği kendine güven ile düğün hazırlıklarında. Kraliçe bu sırda pekte boş durmuyor Cinder’ın peşinde ve onun Prenses Selene olduğunu biliyor. Prenses Selene konusunda henüz tam bir bilgi yok ama hikayeden anladığım kadarıyla Levana’nın ablası Channary tahta iken ölüyor veya öldürüyor eşiyle.

Kızları Selene kimsesiz bir Prenses oluyor taht onun hakkı ama bir gün odasında küller içinde bulunuyor. Selene bir şekilde Dünya’ya kaçırılıyor, o yangında ama nasıl kaçırıldığını bilmiyoruz. Tahtın gerçek varisi Selene’nin ortaya çıkması Levana için büyük bir sorun. Kötülük üzerine kurduğu yönetim biçimin deki en büyük çatlak Selen çünkü insanların büyük bir çoğunluğu hem Ay hem Dünya Selene’yi destekleyebilir. Bir de üzerine yeğeni Selene Düğünde büyük bir olay yaratınca atık Levana daha öfkeli bir hale geliyor.

Kitaptan Alıntılar:

”Sen de fırsatını bulunca benim için Adri’nin kıçına okkalı bir tekme at” dedi iko. ”Metal ayağınla” diye ekledi.

Cress 392. Sayfa

Ay Kraliçesi söyledikleri kadar, hatta daha bile güzeldi. Bir zamanlar erkekler böyle bir kadın için savaşa tutuşabilirdi.

Oysa şimdi İmparator Kai bir savaşı engellemek için onunla evleniyordu.

Cress 369. Sayfa

Herkes birbirini etkilemeye çalışıyor. Daha zeki ya da kendilerinden emin görünmek için birbirleriyle yarışıyorlar.

Cress 301. Sayfa

Bir önceki yazımız https://margheritaviola.com/2020/07/18/murtaza/

1 Comment

  1. […] Bir önceki yazımız için tıklayın… […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir